Domanda |
Risposta |
gidilecek yer, varılacak yer, hedef Sonunda gideceğim yere iki saat geç ulaştım. inizia ad imparare
|
|
I finally reached my destination two hours late.
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
iddia etmek, ileri sürmek Sürücü bisikletçiyi görmediğini iddia etti. İngiltere'deki en yaşlı kişi olduğunu iddia ediyor. inizia ad imparare
|
|
claim (that), claim (to be sth) The driver claimed that she had not seen the cyclist. She claims to be the oldest person in Britain.
|
|
|
Arjantin'in para birimi pezodur. (yabancı para birimi) Zayıf / güçlü / istikrarlı bir para birimi inizia ad imparare
|
|
currencies The currency of Argentina is the peso. (foreign currency) a weak / strong / stable currency
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
örnek olarak göstermek, aktarmak, alıntılamak Başkanın konuşmasından bir paragraf aktardı (alıntıladı) inizia ad imparare
|
|
She cited a passage from the President's speech.
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
1. a patch (of sth) 1. Dikkatli sür. Yollarda buz parçaları var. (tavanda nemli bir parça) 2. Kot pantolonumun dizlerine yamalar diktim. inizia ad imparare
|
|
1. Drive carefully. There are patches of ice on the roads. (a damp patch on the ceiling) 2. I sewed patches on the knees of my jeans.
|
|
|
talihsiz bir dönem geçirmek Üç yıl önce talihsiz bir dönem geçirdi. inizia ad imparare
|
|
She went through a bad patch three years ago.
|
|
|
eline su dökememek, tırnağı bile olamamak Yeni şarkıcı eskisinin tırnağı bile değil. inizia ad imparare
|
|
The new singer isn't a patch on the old one.
|
|
|
Çoğu otomobilin dört veya beş ileri vitesi ve geri vitesi vardır. inizia ad imparare
|
|
Most cars have four or five forwards gears and a reverse.
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
açıkça belirtmek, detaylandırmak Yangın yönetmelikleri, izin verilen maksimum kişi sayısını açıkça belirtir. inizia ad imparare
|
|
The fire regulations specify the maximum number of people allowed in.
|
|
|
Polise haber vermek zorundayız. inizia ad imparare
|
|
We have to notify the police.
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
1. büyük göstermek, büyütmek 2. göklere çıkarmak, büyütmek, abartmak 1. mikroskop altında bir şeyi büyütmek 2. bir problemi büyütmek (abartmak) inizia ad imparare
|
|
1. to magnify something under a microscope 2. to magnify a problem
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
inizia ad imparare
|
|
|
|
|
Çok sayıda koltuk bulunan bir stadyum inizia ad imparare
|
|
a stadium with many tiers of seats
|
|
|
1. dayanıklı, güçlükleri yenme yeteneği olan, kendini çabuk toparlayan 2. esnek, elastik Büyüme rakamları ekonominin hala oldukça dayanıklı olduğunu göstermektedir. inizia ad imparare
|
|
Growth figures show that the economy is still fairly resilient.
|
|
|
Dayanıklılık, esneklik, elastikiyet inizia ad imparare
|
|
|
|
|
1. plan, sistem, proje 2. dolap, tezgah 3. dolap çevirmek, tezgah kurmak 1. ev ihtiyacını karşılamak için yeni bir proje (plan) 2. Hızlı para kazanmak için yeni bir dolap düşündü. 3. Herkesin ondan kurtulmak için plan yaptığını hissetti. inizia ad imparare
|
|
1. a scheme (to do sth / for doing sth) 1. a new scheme to provide houses in the area 2. He's thought of a new scheme for making money fast. 3. She felt that everyone was scheming to get rid of her.
|
|
|
1. fazla bilgi vermeden söylemek, bahsetmek 2. bahis, anma 1. Bana geç kalabileceğinden bahsetti. - Filmin ne zaman başladığını söyledi mi? 2. Gazetede isyanlardan söz edilmemesi bile tuhaftı. inizia ad imparare
|
|
1. He mentioned (to me) that he might be late. - Did she mention what time the film starts? 2. It was odd that there wasn't even a mention of the riots in the newspaper.
|
|
|
bir şey değil, rica ederim inizia ad imparare
|
|
|
|
|
Burası diğer vahşi hayattan başka, kuşlar için harika bir yaşam alanıdır. inizia ad imparare
|
|
This is a great habitat for birds, not to mention other wildlife.
|
|
|