1. tanıdık
O şarkı bana tanıdık geliyor.
2. arkadaş
arkadaşım ile
Aynı kolejde okumaları sebebiyle en iyi arkadaş oldular.
Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.
Twitter, gerçek bir arkadaş değildir.
Sen samimi olmalısın, onlar sana bir arkadaş gibi davranırlar.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
Amerika'da onunla arkadaş oldu.
Sana ihtiyacı olan insanlarla arkadaş olabilirsin.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.
Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
Turco parola "znajomy"(arkadaş) si verifica in set:
TRZEBA ZNAĆ NA PAMIĘĆ