brief in turco:

Bana kısa bir açıklama yap.

Kısa sürede yüzebileceksin.

Lütfen kısa sürede bana bir cevap yaz.

O, tepeye ulaşamayacak kadar çok kısa.

Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.

Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temasa geçeceğim.

Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa.

Evim yansa bile kısa sürede söndürülürdü.

Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.

Yaklaşık bir düzine ağaç kısa sürede dikilmişti.

Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.

Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.

Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü.

Kısa saç stilini severim.