Dizionario Polacco - Turco

język polski - Türkçe

zrobić in turco:

1. etmek


Oğlan belki ebeveynlerini mutlu etmek için yalan söyledi.
Dans etmek istiyor.
Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bir mazeret olarak kullanabildiğim Japon kartpostal koleksiyonum var.
Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Kayalıkların üstünde bir adam intihar etmek üzereydi.
Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.

2. ol


Yarın sabah beni arayacağından emin ol.
Barış istiyorsan, savaşa hazır ol.
Lütfen kibar ol.
Kapıyı kapatacak kadar nazik ol.
Kendin ol!
Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.
Ne kadar sinsi olursan ol, asla kendine sürpriz yapamazsın.
Sessiz ol ve dinle!
Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.