1. farklı
Bu düşündüğümden farklı.
Oda farklı görünüyor, şimdi daha çok beğeniyorum.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
Papua Yeni Gine'de, Papualılar tarafından konuşulan 850 farklı dil vardır.
Farklı insanların farklı fikirleri vardır.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
Bazen, şeyler onlara farklı açılardan bakılınca daha güzeldir.
Farklı bir trompetçinin ritmine göre yürür.
O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum.
Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.
Turco parola "inny"(farklı) si verifica in set:
turecki podstawowe zwrotyUseful sentences300+ 25.10-01.11.21