1. zamanında
Trafik sıkışıklığına yakalanmazsak, sanırım onu zamanında yapacağız.
Uçak zamanında kalktı.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
Viking zamanında, Grönland bugünkünden daha yeşildi.
Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu.
Onların zamanında geleceğine inanabilirsin.
İşi zamanında bitirtebilecek misin?
O, İşi zamanında yaptırabilmek için bütün gece çalıştı.
Zamanında gelemediği ortaya çıktı.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
O, son tren için tam zamanında geldi.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
Hepsinin zamanında geleceğini umuyorum.