1. önce
Az önce gitti.
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.
Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
O, az önce New Tokyo International Airport'a vardı.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
Onların arabalarında "önce Irak sonra Fransa" diye okunan çıkartmalar vardı.
NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Turco parola "prima"(önce) si verifica in set:
Zaman - Il Tempo2. erken
Erken kalkmak istemedim.
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
Erken geldi,bu yüzden iyi bir koltuk buldu.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
Ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi.
Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.
Jane erken evlendi.
Şimdi bundan bahsetmek hala çok erken.
Biz erken bir öğle yemeği yedik.
Bu sabah işe erken gittim
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır?
Kalkmak için çok erken.
Ben gerçekten yorgunum ve erken uyumak istiyorum.
Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu.